Ters yüz

bir kazağı giyerken önce kollarını sonra kafamı geçiririm bir kazağı çıkarırken önce kafamı sonra kollarımı çıkarırım ters yüz etmek istedim bugün hayatımı çıkarırken hayatımı önce kafamı sonra kollarımı çıkarıp ters yüz ettim tekrar giyerken önce kollarımı sonra kafamı geçirip üzerinde düşündüm kim nereden bilecek, solmuş kumaşın içte kaldığını? şöyle bir baktım giyinip soyunan, eskiyi yeniye, yeniyi daha yeniye bulayan içtiği kırmızı şarabı üzerine damlatan çok! haydi, çıkarın hayatlarınızı ters yüz edin kim nerden bilecek? bugün ters yüz ettim hayatımı önce kafamı sonra kollarımı çıkararak hayattan ters yüz ettim. kim nerden bilecek?