Galata kulesi iptal
Size acı bir değişimin hikayesini anlatmak istiyorum. Konu galata kulesi arkadaşlar. Galata kulesinin dibindeki merdivenleri bilmeyeniniz yoktur. Eskiden o merdivenlerde büyük bir çoğunluğu üniversite öğrencilerinden oluşan insanlar oturur, biralarını yudumlarken sohbet ederlerdi. Gitar çalanların yanında yan flüt çalan bile gördüm ben o merdivenlerde. Biz de arkadaşlarla bunaldığımız zaman gider oraya kurulur sohbet eder şarkılar söylerdik. İyi kötü bir çok anımız var bizim de o merdivenlerde. Hatta bir keresinde hafif çakır keyif şekilde Ferdi Özbeğen’in dilek taşı şarkısını söylerken yaşlı sayılabilecek bir amca yanımızda durup “gençler, bu yaşlarda bu şarkılar tehlikelidir. Dikkat edin” dedikten sonra gülmüştü bize. Güzel zamanlardı.
Sonradan yasakladılar orada oturmayı. Şimdilerde büyük büyük saksılar koymuşlar ve etrafına da bant çekmişler. Başlarda var olan olay yeri bandı yerini kırmızı şeritli banda bıraktı. Olay falan yoktu oysa ki.. En azından gençlere göre. Ben çok severim İstiklal caddesini, şimdilerde mayın tarlasına çevirseler de kalabalığı ve sokak müzisyenlerinin yeri ayrıdır bende. Rahatsız olanınız var mı bilemem ama özgür geliyor bana sokak müzisyenlerinin şarkıları.
Tam olarak neyden rahatsız olduklarını uzun zaman sorguladım. İçilen biradan mı yoksa söylenilen şarkılardan mı? Çav bella da söylenirdi, beşiktaş taraftar grubu çArşının marşları da. Müzeyyen Senar’da söylenirdi, Bulutsuzluk Özlemi şarkıları da. Kafalar çakır keyif oldukça tanış olunur dertleşilirdi. Amca haklıydı belki.. Bu yaşlarda “gözümde canlanır koskoca mazi. Sevdiğim nerede ben neredeyim? Suçumuz neydi ayrıldık böyle.. Kaybolmuş benliğim, bak ne haldeyim” fazla melankolik olabiliyor. Ama ne yapalım yani?
Şimdilerde İstiklal çok tatsız. Bistrolar, barlar 2-3 yıl önceki kalitesinde bile değil. Belki bar aynı bar, bistro aynı bistro ancak insanlar o eski insanlar değil. Beşiktaş ve Kadıköy olmasa ne yapardık acaba? İnsan yaşıtlarının gülüp sohbet ettiği şarkı söylediği yollarda yürüyünce kendini iyi hissediyor. Şimdi bize asla yapamazlar gibi geliyor ama yarın birgün moda sahile de “olay yeri bandı” çekilirse şaşırmayın. Bu işler böyle böyle gelişiyor.
Her şeye rağmen bizler dilek taşı şarkısını söylemeye devam edelim. Bağıra bağıra çav bella söyleyelim. Yüreğimize de olay yeri bandı çekemezler ya.