Kayıtlar

Eylül, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ne işin var bu saatte buralarda?

Vururken pencereme  İstasyonun aydınlatmaları Silüetimi gördüm camdan Saat sabaha karşı 5 Tanrı bu saatte şiir yazdırmasın insana Ve aynalara baktırmasın uzun uzun Selamlaştım kendimle, Uzun zamandır görüşmüyorduk İş güç, hayat gayesi Yine de karşılaşmak istemezdim böyle  Gecenin beşinde Üst baş dağınık ve istasyon ışıklarının gölgesinde Pek de iyi görmedim, yaşlanmış  biraz Yine de belli etmedim, yüzüne karşı gülümsedim Ne işin var burada, yolculuk nereye? Dedim Bilmiyormuş, gülümsedi Üzülmeyeyim diye olsa gerek İyi göründüğümü söyledi

Maskesiz yolcu kabulü

Gecenin sesini dinlerken Yarıya kadar aralı pencerem Telaşla bir şeyler anlatıyor cırcır böcekleri.. Doğrulup yatağımdan Nasılsın? Dedim kendime  İyi misin? Benim yerime cevapladı  yakındaki istasyonun memuru "Trenlerimizde ve peronlarımızda Maskesiz yolcu kabulü almıyoruz"

van gogh'un tabloları

Van Gogh'un tablosundan fırlamış gibi yakamoz Karşı kıyıdan belli belirsiz ışıklar yanıp sönüyor. Sahildeki taşların üzerinde, Komşuyuz yaramaz kedilerle Evden fırlayıp yay gibi Kaçarak her şeyden geldim buraya Unutuyor insan bazen aklını yanında taşıdığını Herkesten, her şeyden kaçmak mümkün de Kendinden kaçamıyor insan  Akıttım yaşını gözümün  Van Gogh' un tablolarına hadi beni geç de.. fotoğraflarda bile ağlayan bir kadın nasıl resmedilirdi acaba, Van Gogh'un tablolarında?

çamlarla örtülü ev

Çamlarla çevrili evin Perdesiz penceresinden  Gecenin bilmem kaçında Ne demeye çıkarsın? Bak göz kırpıyor sana yıldızlar Islık öttürüyor arkandan rüzgar Hiç aldırmıyorsun. Sarı yanan lamban Rengini saçlarından mı kıskanır?  Bilmem. Sadece kayıtsız bir seyirciyim ben, En az çamların üzerindeki misafir serçeler kadar Onlar ötüşür Ben şiir yazarım