Bir günde kaç defa gökyüzüne bakıyorsunuz? Öyle gelişigüzel bakmak sayılmaz, farkında olarak bakmaktan bahsediyorum. Çoğumuzun hayat akışı içinde yaşadığını unuttuğunu düşünüyorum. Var olan sistemin bize yüklediği görevler var. İyi bir diploma, iyi iş, iyi eş, iyi araba, iyi ev vb. gözlerimizin beyazı kıpkırmızı, ağzımızda -farketsekte farketmesekte- acı bir tat var. Alıp verdiğimiz her nefes hoşgörüyü zehirler olmuş. Ne için? Sistemin misyonları için tabii, kendimizden geçmiş adeta canavarlaşmışız. Sistemin bize yüklediği misyonları reddetmenin cezası da var üstelik, itibarsızlık. İstanbul'da nüfus yoğunluğu fazla olduğu için evler birbirine çok yakın. Bu kalabalıkta taktir edersiniz ki mimari dikine yükselmiş. Görünmüyor gökyüzü. İnsanlar yalnızca barınma ve yeme ihtiyaçlarını karşılamak için günde 10 saat çalışmak zorundalar. Yaşayan ölü çok yani. Toplu taşıma neredeyse her saat kalabalık. Mutsuz insanlarla dolu bu şehrin metrolarında yorgunluk hakim. İnsanlar elleriyle ...