Fakat Müzeyyen (3)

Ben sana ilk nerede ve ne zaman aşık olduğumu bilmiyorum Müzeyyen. Sen biliyor musun? Soruyorum hani belki "galiba an itibariyle aşık oldum" falan diye söylemişimdir sana, sen hızlı hızlı kırpıştırıp gözlerini gülmüşsündür bana. Gülerken ağzını açmazdın, başını hafifçe yukarı kaldırıp aynı oranda göz bebeklerini aşağı indirirdin. Sırf o manzarayı görebilmek için bile tekrar tekrar aşık olunur sana. En olmayacak anlarda sarılmalarımız geliyor aklıma Müzeyyen, vedalaşmalarımız. Mesela penguen belgeseli izliyorum geçenlerde. Anne penguen yumurtluyor ve ardından yumurtayı ayaklarından kaydırarak baba penguene gönderiyor. Baba yumurtayı kuluçkaya aldıktan sonra sarılıyorlar. "Penguen bu, nasıl sarılsınlar?" deme Müzeyyen, en az bizim kadar tutkulu sarılıyorlar. Sonra anne penguen yiyecek bulmak için gidiyor. Benim gözlerim doluyor bu sahnede. İnsan izlediği belgeselde bile gözleri dolacak bir şeyler buluyorsa gerçekten yaşıyor demektir. Ben tepkisizleşmekten ve hiss...