f(x)
sulu sepken bir huzursuzluk vururken pencereme
hırçın rüzgarın sesini dinlemeye koyuldum
ne garip,
hatırımda değil
belki bir belki iki yıl önce
başka şehirde,başka bir evde
yine penceremden bakarken başka bir ayda
şiir düşünmüştüm yine
yine sevdalıydı başım
aklım duman
yine hastaydım üstelik
bir kırgınlık, halsizliktir gidiyor
lakin farklı bir şiirdir şimdi yazdığım
her birimize bir fonksiyon tanımlamış,
sen de yaradan
ben bi' şey demeyeyim
hayat denilen bu hapis
ha babam doldurur zamanı içimize
sen korkuluğuna ekmek kırıntısı dökersin sabah kuşlar yesin diye
ben küfrederim her sabah
bugün de ölmedim diye
ne olacak bu işini sonu bilmem