Pencerem ve fesleğen (3)
Deniz'le arama set konuldu dostlar. Yan komşu, nedendir bilinmez, bir sopa dikmiş Deniz'in önüne, sopayada beyaz bakkal poşeti geçirmiş ve inanın hiçbir mantığı yok.. Kime bağlansam sorun oluyor. Gülsem mi ağlasam mı bilmiyorum.
Eskiden eve gelince lacivert kaplı defterime günümü anlatırdım sonra fark ettim ki insan hayatını fazla kayıt altına almamalı. Pek güvenilir olmuyor. Herkesin içinde kendine bile itiraf edemediği saçma ve vahşi şeyler vardır, bunları yazmak sağlıklı değil. Sonra komşunun bitkisiyle dost olup ona dökmeye başlamıştım içimi. Öyle sesli falan da değil, bazen mırıldanarak sadece. Bitkiler iyi dinleyicilerdir, insanın canını sıkmazlar. Kararlarımı alırken bu boynu bükük bitkiyle birlikte almaya başladım. Her şey güzel gitmeye başlamışken ki bu benim için zor bir şeydir inanın, genelde her şey üst üste gelir ne olduğumu şaşırırım. Ambargo konuldu ismini Deniz koyduğum bitkiyle arama. Beyaz bakkal poşeti bile bu durumdan rahatsız, çok belli. En küçük rüzgarda kendinden geçiyor, hem kim kazığa dikilmek ister? Poşet bile olsanız kazık yemek istemezsiniz..
Öğrenci evimizde oklava var, neden var bilmiyoruz kesinlikle, mutfakta durmuyor. Yatağımdan doğrulmadan ışığı kapamam için bir araç olarak kullanılan kendiyle pek barışık olmayan bir metre olduğunu düşündüğüm bir oklava. Millet içip içip sevgilisini arar ben ise bir gün oklavayı kullanarak o poşeti ordan alıcam.. Kararlıyım dostlar, nolcaksa olsun artık. O bitkiye hiç yalan söylemedim, onu hiç üzmedim, gereksiz yere kapris yapmadım, o da beni hiç üzmezdi sessiz sedasız durur beni dinlerdi ve mutluyduk biz.. Şerefsiz komşu geliyor aramıza set koyuyor! Olacak iş mi?
Çilek bitkisi alıp penceremin denizliğine koyacağımı söylemiştim, bulamadım. Zaten bulsam bile Deniz'in yerini tutmaz. Deniz'i nasıl unutayım? Şimdi Deniz üzgün ben üzgün, aramızda duran poşet acılı çünkü kazık yemiş. Komşumun ruh halini merak ediyor ve NEDEN NEDEN NEDEN diye sormak istiyorum. Fotoğrafı yukarıda paylaşıcam, mantığını anlayan varsa bana ulaşsın lütfen. Bir nedeni varsa bu kadar üzülmem en azından.
İnsanın en iyi dostu kendisi olmalı sanırım. Çok eskiden, lise yıllarımda yazdığım bir yazıyı buldum 2 gb'lık emektar flash diskimde. "İnsan metaya bağlanmamalı, meta bir gün gider ama fikirler asla gitmez sadece değişir." diyerek bitirmişim yazımı. Sanırım lisede daha aklı başında biriymişim. Şimdilerde sarıldığım melankolim bile sıkılmış benden. Kitaplarla da dertleşilmiyor, hep anlatır hiç dinlemezler. Sevmem ben öyle çok konuşanları. Neyse dostlar belki bir mucize olur haziranda bir fırtına kopar, poşet petrol türevi ve sahtedir uçar. Deniz kalır geriye, ben ona o bana bakar. Ya da oklava son çare asfldgl
gece 11.50 de gelen edit:
"Neyse dostlar belki bir mucize olur haziranda bir fırtına kopar, poşet petrol türevi ve sahtedir uçar." demiştim. Sanırım en sıkı takipçim mikail.. Evet bir mucize oldu haziran ayında fırtınalar koptu. Şaka gibi ama gerçek.. Peki beklenen soru, poşete ne oldu? Hiçbir şey olmadı dostlar. Hala orada ıslak ve kederli duruyor. Yediği kazığı unutmamış hala içinde. Oklavam yatağımın kenarında hazır asker. Benden görev bekler. Keşke başka bir şey dileseymişim demeden edemiyorum. Sağlıcakla..
gece 11.50 de gelen edit:
"Neyse dostlar belki bir mucize olur haziranda bir fırtına kopar, poşet petrol türevi ve sahtedir uçar." demiştim. Sanırım en sıkı takipçim mikail.. Evet bir mucize oldu haziran ayında fırtınalar koptu. Şaka gibi ama gerçek.. Peki beklenen soru, poşete ne oldu? Hiçbir şey olmadı dostlar. Hala orada ıslak ve kederli duruyor. Yediği kazığı unutmamış hala içinde. Oklavam yatağımın kenarında hazır asker. Benden görev bekler. Keşke başka bir şey dileseymişim demeden edemiyorum. Sağlıcakla..