Ben


kıpkırmızı gözlerinin arkasında derin düşünceler yatardı
koşar adım yürür her daim bir yerlere yetişmeye çalışırdı
yola geç çıktığından falan değil,
erken gitmek için de değil elbet
huyu kurusun aceleciydi hayata
beş dakikası boş geçmez geçse de düşünerek geçerdi
yarını düşünme huyu yüzünden döktü saçlarını,
her pazar yıkadığı yastık kılıflarına
düzenli yaşamayı sever,
düzensizliklere bile planlayarak karar verirdi
daha iyi düşünebilmek için dinlenir
daha iyi çalışabilmek için uyurdu
öyle beş altı saat falan değil tam sekiz saat
bilse de gereksiz olduğunu çabasının
başka türlü yaşamayı reddederdi
söylenenlere kulak asmaz, çok konuşmazdı
her yıl iki kere hasta olur üç günde iyileşirdi
iki fincan kahvesini içer
arada sırada şiir yazardı
kanal boyunca dizili çınar ağaçlarının olduğu
gündüz yağmur yağıp,
gece dolunayın çıktığı bir yerin hayalini kurardı
Orhan Veli’yi saygıyla anıp
rakısını yudumlardı
meseleydi onun için to be or not to be
bu yüzden olsa gerek çok düşünür, az yaşardı.


(Orhan Veli mısraları kullanılmıştır)

Geçen ayın en beğenilenleri

Tuzla belediyesi ve şeytan