Müzeyyen'e (1)
Müzeyyen sen çok haksızlık ettin bana Müzeyyen. Ben zaten çok
konuşmazdım bilirsin, sen de hep susup masayı izlerdin, sigara içip susardın
sadece. Ara ara karşılıklı göz göze gelir gülümserdik. Sadece sen istediğin
zaman göz göze gelirdik çünkü ben hazır asker beklerdim gözlerinde. Müzeyyen
sen çok haksızlık ettin bana. Ellerine ve ses tonuna güvendim de şu ağzından
çıkan kelimelere bir türlü güvenememiştim en başından beri zaten. Sen hep
temkinliydin ben seni tavşana benzetirdim bu yüzden. Nedenini anlayamazdım bu
ürkekliğinin meğer yalanmış söylediklerin de artık içinden vicdan mı yaptın ne
yaptın bilmiyorum bu yüzden temkinliymişsin.. sonradan düşününce anladım. Neyse
şimdi yoksun. Bazı bazı rüyalarıma giriyorsun, ne zaman akşamüstü olsa
düşünürüm seyrek saçlarını. Hani bir elmas gibi veya çok değerli bir eşya gibi
saklardım ya seni kalbimin en derinliklerinde.. söylemeye gerek yok
hissetmişsindir zaten. Bu yüzden olacak ki sen gidince benim polisi arayasım
geldi Müzeyyen, gazeteye "sevdiğimi kaybettim bulana ödül" ya da
"kayıp sevda, hükümsüzdür" ilanı vermeyi düşündüm. Bir kaç arkadaşa
söyledim bu fikirleri saçmalıyormuşum, iyi değilmişim çık temiz hava al dediler
sonra da sigara ikram ettiler bana. Onların da kafası karışık.Tamam kabul
ediyorum ben de normal değildim, kavanoza koymak istedim seni. Çantamda daha
rahat taşırım sandım böylece. Sana da bu fikri açmıştım belki hatırlarsın. Hani
küçük çocuklar eve misafir gelince oyuncaklarını dökerler ya ortaya gelen
misafire göstermek için, işte ben de öyle kavonozumu gösterecektim insanlara.
Çocuk gibiydim o sıralar Müzeyyen bildiğin gibi değil. Amaaan neyse geçti gitti
işte. Şimdi de şiir yazıp müzik dinliyorum, senden pek bir farkları yok
bunların. Sanat gibi kadındın be Müzeyyen, kaliteli bir müzik duygu dolu bir
şiirdin Müzeyyen. Diğer hödükler senin farkında değiller, sen aldırma onlara.
Seni, sana öve öve bitiremezdim biliyorsun, alışkanlık oldu sonra bu bende sen
gidince övecek insan da bulamadım bir boşluğa düştüm Müzeyyen, yokluğundan çok
bu koymuştu bana o zamanlar. İyiydin hoştun ama başta da söylediğim gibi
haksızlık ettin bana canım sen.. şimdilerde dost meclislerinde anıyorum bazen
seni pek haz etmiyor arkadaşlarım, seni fazla abarttığımı düşünüyorlar. “E iyilik
hoşluk bakan gözdedir zaten” diyorum, gülüyorlar bana. İlahi aşka falan
dönüşsen de iki rekat namaz kılıp imana gelsem diyorum Müzeyyen, fena mı olur?
Neyse sağlıcakla kal, git başka kalemlerde şiir ol, başka dudaklarda şarkı ol
olur mu? Ben hem dinler hem okurum seni Müzeyyen. Böyle böyle yaşayıp gidelim
işte, anlaştık mı?