Yol geçen hanı

seni bulduğumda mis gibi kokuyordun
içime çektim kokuyu bol bol
bir süre sonra ciğerlerim yanmaya başladı
yüzün tertemiz pırıl pırıl parlıyordu,
dakikalarca izledim
bir süre sonra gözlerim kıpkırmızı oldu
meğer kir ve pasın üzerine çekili maskelerde ben
kaybolmuşluğun yitik "suçlusu"
haberim oldu ama sonradan
zavallı bir meczuptan
şimdi kahkalardadır hatıran
göz bebeğimin mavisine kıpkırmızı arka fon olur beyazı,
acıyarak bakarım maskelerine de
en kahpe insanına bile yakıştıramam İstanbul'un
hiçbir zaman anlayamadın şiirlerimi bilirim
kulakların şehvet ve arzuya açık, duyguya değil
gel bir kez öpeyim deseler
uzatırsın yıpranmış dudaklarını
senin sayende tüm İstanbul'la öpüştüm.

Geçen ayın en beğenilenleri

Tuzla belediyesi ve şeytan